Merhaba Ey Benim Kölemin Köleleri

Yemen'in ileri gelenleri, büyük zatlardan birini ziyarete gitmişlerdi.

Velayet-i Ulya makamında olan bu zata selam verip huzuruna girince, o da onlara,

"Merhaba ey benim kölemin köleleri!" demiş ve buz gibi bir hava esmişti.

Ekâbir ve Ulema bu söze kızmışlar: ‘Yahu bizi kölesinin de kölesi yapıyor!’ diyerek oradan ayrılmış, çarşı ve pazarda anlatmaya başlamışlardı. O zatın dervişlerinden biri bunlara rast gelmiş;

‘Şamatanız ne? Ne oldu da konuşuyorsunuz?’ deyince, onlar, üstazının söylediği –yukarda geçen- sözü ona da nakletmişler. Derviş de onlara:

‘Demek ki üstazım size keramet göstermiş, çünkü nefis onun kölesidir. Siz de nefsin kölesi olduğunuza göre, onun kölesinin kölesi olmuyor musunuz?' demiş."

“Bir memlekette ileri gelenler, zenginler, din adamlarına müracaat etmezler (onların sözlerine itibar göstermezler) ise, o memlekete hidayet girmez.”