Dünya

Dünya: Bu isim halen mahiyeti anlaşılamayan bir ism-i has ki; manası hep meçhûlâttır. Evet, medlûl-ü manası “kâinât” demektir görülüyor. Fakat mahiyeti bilinemiyor. Ne vakit başlamış, ne vakit bitecek, bâki mi, fâni mi? Elbette fânidir. Öyle ya, şu kelimeleri okuyan zata diyebiliriz:

-Yüz sene evvel sen yoktun. Geldin, şu dünyanın içine atladın. Bir vücut oldun, oturup kalktın, yedin içtin, ağladın güldün, işittin söyledin, okudun yazdın, ne anladın bakalım?

-Ne gördünse hazır idi. Bir şey ilave edemedin. Bir şey de eksiltemezsin. Boğazından geçen şeyler bir şeye inkılap edip yine çıkıyor. Geldiğin yeri bilmiyorsun. Nereye gideceğini de bilemiyorsun. Gidenlerden bir haber de alamıyorsun. Hatta onların isimleri de unutulmuştur. Bir gün sen de böyle öleceksin.

Şimdi hülâsa, diyebiliriz ki, yok idik, yok olacağız. Bu iki yokluk arasında muvakkat varız. Lakin şu muvakkat zamanın dünü geçti, gelmez, yarını bilinmez. Elde kalan ise, ancak bir haldir. Bu halde içinde bulunduğumuz an hazırdır. Bîçâre ademoğluna yapısını, kendisini düşünmek istidadı verilmiş, düşünmek için de bu mahlûkât-ı masnûât dikkatine sunulmuş, bakıyor, düşünüyor. Bir zerreyi, bir habbeyi tahlile uğraşıyor, nihayet hilkat-ı akıl ve izan kifayet etmiyor.

Bîçâre ademoğlu en nihayet, âh-ı vâh ile gözünü yumuyor. Düşlerinden, dünyasından ayrılıyor, gözlerden gizleniyor. Topraklar ile örtülüyor, kim bilir sonrası ne oluyor? O yine kendi âleminde, başka cereyanlara kapılmıştır. Belki bir emelin nihayeti başka bir emelin bidâyeti olmuştur.

Dünya bir mihman evi (misafir evi) insan garip bir misafir, ecel mihmandar.(misafir ile alakalanır. Konar göçer, gelir geçer, mehd ve lahd (beşik ve kabir) iki kapı dünya arada alayişli (görülmeli) bir yayı sûreten mamur, manen virane, öte beri serpilmiş elf ve ellaf (bin ve binler) âb ve dâne, insan kendi kısmetini toplamaya fıtratı mecbur bir divane... Kimi mağfi, kimi meşhur, kimi şakır, kimi nankör. Gel git, kalk otur, sus söyle, gül ağla, ne derlerse peki, öyle ya hep evet , hayır, var mı, bakalım hayır demeye güç kuvvet var mı?