Kirli Elbiseler

Çok önemli bir sunuma yetişmeye çalışıyordu...Aynanın karşısında belki bir saat geçirmiş,Ayakkabısı elbisesiyle konbinmi?Makyajı çok mu sade olmuş?derken zamanında nasıl geçtiğini anlamamıştı Muazzez hanım...Evine çağırdığı taksiye binip,ürün tanıtımı yapacağı adrese doğru yola çıkmıştı sonunda...Aksilik sabah erken başlayan yağmur o saatlerde çok hızlanmış,trafikte fazlasıyla tıkanmıştı...Sözkonusu adrese yakın bir sokakta da sıkışan trafik yüzünden inmek zorunda kalmıştı taksiden...
Aceleyle şemsiyesini açıp,hafif esen rüzarda saçlarının bozulmaması için koşar adım yürümeye başlamıştı sonrasında...Köşeyi döndüğünde de farkedemeyip, yirmili yaşlarda biriyle çarpışmıştı...Üzeri başı sonderece pejmürde ve oldukça kirli görünümlü esmer bir gençti çarptığı kişi...O anın siniriyle,
-"Önüne baksana aptal..Üzerimi berbat edeceksin...."diye bağırmıştı.
-"Abla sen çarptın bana..."
-"Sus...Cevap verme...Hay ALLAH ım sen sabır ver..."deyip kıyafetlerinin kirlenip kirlenmediğini kontrol etmişti sonra...Çarptığı gencin elbiselerinden,kendi elbiselerine leke bulaştığı için korkmuştu...Sonrada kendisinin haksız olduğunu düşünmeden,kırıcı sözlerini de önemsemeden koşarcasına toplantıya yetişmek için devam etmişti yoluna...
Sunumu öyle iyi geçmiştiki...Üstelik toplantıyada tam vaktinde yetişmişti Muazzez hanım...Alıcı firmalarla anlaşma imzalayıp,toplantı salonunun çıkış kapısına kadarda yolcu ettikten sonra,çantasının bulunduğu masaya yöneldi tekrar...Küçük bir not kağıdı almak için çantasını açtığında,cüzdanını görememiş ve o an paniklemişti...Aramış taramış yinede bulamamıştı...Cüzdanı kaybolmuştu...İçinde,kredi kartları kimliği,ve sekiz bin lira civarıda parası vardı...Elini alnına koyup biran için düşündüğünde,köşe başında çarpıştığı o gencin cüzdanını çaldığını düşünüp hemen polisi aradı zaman kaybetmeden...Şüphelendiği çocuğun eşgalini polise verip,kendide hemen sokağa çıkmış,çarpıştığı o sokakta aramaya başlamıştı cüzdanını çaldığını düşündüğü o genci....
Dakikalar içinde poliste gelmişti olay yerine...Saatlerce süren bir aramadan sonra, sonuca ulaşılamayınca sinirinden polis memuruna da bağırmaya başlamıştı...-"Nasıl bulamazsınız anlamıyorum?Sizin işiniz bu deilmi?...Kaç defa eşgalinide verdim size.Esmer,orta boylarda,üzerindeki elbiseler oldukça kirliydi..Boya sandığı asılıydı omzunda...Saatler oldu bulamadınız hala..."Polislerde kadının bu çıkışmasına şaşırmış durumu toparlamaya çalışıyorlardı...Herhaliyle kibirliliğini belli eden bu kadına,lafta anlatamıyorlardıki...
Bağırışmalarla toplanan kalabalığın arasından bir anda çıkıp karşısına geçen genç adam,kimsenin beklemediğini yapıp, cüzdanını Muazzez hanıma uzattıktan sonra,
-"Çarpıştığımızda düşmüş heralde abla...Bulduğumda sen çoktan gitmiştin.Aradım senide bulamadım...Belki iki saatte gelmeni bekledim burda.Gelmeyeceğini anlayınca tekrar gelirim, diye düşünüp eve kadar gitmiştim...Şükürki buldum seni...Buyur abla cüzdanını..."
Ne diyeceğini bilememişti.Daha en başından beri çaldığını düşünmüştü cüzdanını...Teşekkür etmekte zorlanacak kadar kibirli olduğundan ağzını açmamıştı bile...Sadece cüzdanı açıp içindekiler kontrol etmişti.Polisler biraz önce bayanın iftiralar attığı bu dürüst gence bakıyorlardı o an hayranlıkla...
Genç adam arkasını dönüp teşekkür bile beklemeden uzaklaşmaya başlamıştı sonra...Birkaç adım attığında geri dönmeye mecbur hissetmişti sanki kendini...Ve sonra,Muazzez hanım ın çoktan hakettiği o ders niteliğindeki sözlerine başladı gözlerinin içine bakarak...
-"Evimizde çamaşır makinası yok abla...Bu elbiselerden başkada giyecek ikinci bir elbisemde yok...Üç günde bir ellerimle yıkasamda,bu boya lekeleri çıkmıyor işte..Sandığın gibi kirli deil yani elbiselerim...Hoş elbise kirli olsa ne olacakki?Yıkarsın çıkar....İnsanın yüreği kirlenmesin,asıl önemli olan bu. Öyle değilmi?"...