Senelerce Peygamberimiz ( S.A.V ) Efendimiz'in hizmetinde bulunan Hz. Enes ( r.a )'den dinliyoruz:
Birgün Hz. Rasûlüllah (S.A.V ) Ebû Eyyüp ( r.a )'in evinde sohbet ediyordu. Dışarıdan çirkin bir ses geldi:
- Yâ Muhammet içeri girebilir miyim?
Peygamberimiz,
- Bu kimdir biliyor musunuz? buyurdu.
- Allah ve Rasûlü bilir, dediler.
- Bu şeytandır, buyurdu. Hz. Ömer hemen atılarak,
- Yâ Rasûlüllah müsade buyurunuz. Hazır buraya gelmişken onu öldüreyim, dedi. Peygamberimiz ( S.A.V ),
- Yâ Ömer, bunu yapmazsın. Çünkü ona kıyamete kadar ömür verildi, buyurulduktan sonra, şeytanın içeri girmesi için izin verildi.
İçeri girdi. Yüzü çok çirkin, bir gözü kör, çenesinde de birkaç tane kıl vardı. Geli sebebini söyledi:
- Ben buraya Allah'ın emriyle geldim. Gelmemiş olsam, Allah bana daha bu dünyadayken azap eder.
Konuşmaya şöyle devam etti:
- Yâ Muhammed senden şikayetçiyim. Sen dünyaya geldin geleli insanları kandıramıyorum.
Peygamberimiz sordu:
- Beni sevmiyorsun. Peki Ebubekir'e ne dersin?
- Onu kandırmam mümkün değil.
- Ömer?
- Onun heybetinden korkuyorum.
- Osman?
- Ondan utanıyorum. Onda Kur'an'ın nuru var.
- Ali?
- O Allah'ın arslanı, onun zülfikarı var.
- Neleri sevmezsin?
- Cami ve cemaatı, Kur'an'ı, Mekke veMedine'yi, Arafat, Mescid-i Aksa... gibi mukaddes sayılan yerleri sevmem.
- Kimleri düşman bilirsin?
- Önce seni, senin yakın ve arkadaşlarını, sonra diğer peygamberleri ve senin sahabelerini, arkadaşlarını, Allah dostlarını.
- Sevmediklerin başka kimlerdir?
- İlim öğrenen, öğreten ve öğrendikleri ile amel edenler. Kur'an okuyan ve Kur'an ahlâkıyla ahlaklananlar, Allah rızâsı için ezan okuyan ve müezzinlik yapanlar. Merhametliler, sabırlı fakirler, cömert zenginler, insanlara nasihat eden vâizler, haramlardan ve zinadan kaçanlar, hayâ ve edepli olanla, adâletli hükümdarlar. Sabah namazına vaktinde kalkanlar, dâima ibâdet edenler ve dâima abdestli olanlar.
Peygamberimiz, ( S.A.V ) şeytanın söylediklerinin hepsinin doğru olduğunu söyledi.