Ebû Hâzim el Mekkî Hazretleri pazarda dolasirken, bir kasap dükkâninin önünden geçerken, gözü dükkânin içine ilisti. Kasap, tezgâhina taze etleri dizmisti. Ebu Hâzim el Mekkî Hazretlerinin etlere baktigini gören kasap:
"Buyurun, et tazedir, bir parça alin." dedi.
"Param yok."
"Sana ödeme kolayligi yaparim,oldugu zaman ödersin."
"Fakat benim verecek durumum yok,hem ben para bekleyecegime,nefsim et beklesin, daha iyidir."
"Ama zayifliktan kaburgalarin gözüküyor."
"Mezar kurtlarina bu kadari bile fazladir."
Dünyalik ihtiyaçlarini gidermek için para pesinde kosanlar, sonra da para bulamamanin sikintisini çekenler, borçlarini ödeyemeyenler, bunca sikintiya deger mi? Nefsinin arzu ve isteklerine gem vur, sikinti çekme.
Ebû Hâzim el Mekkî Hazretleri buyurdu ki:
"Dünyada seni sevindiren hiçbir sey yoktur ki, onun altinda seni üzen bir sey yatmis olmasin.Dünyada katiksiz bir sevinç yaratilmamistir."