Ebû Osman Hırrî Hazretleri anlatıyor: "Allah beni kırk yıldan bu yana hangi hal üzerine atmışsa en küçük bir hoşnutsuzluğum olmamıştır." Bu çok ciddi bir söz olup, bunun doğruluğunu te'yid eden hadise şöyle cereyan etmiştir. Bir zaman bir adam Ebû Osman Hırrî Kuddise Sirruhu'yu yemeğe davet eder. Ebû Osman Kuddise Sirruhu davete icâbet ederek adamın kapısına gelir. Adam Ebû Osman Kuddise Sirruhu'ya der ki:
"Bende yiyecek bir şey yok geri dön." Bunun üzerine Ebû Osman Kuddise Sirruhu geri döner. Birkaç adım gitmişti ki adam tekrar seslenir:
"Ey Şeyh Efendi geri gel, sana ikram edeceğimiz kadar yiyeceğimiz var." Ebû Osman Kuddise Sirruhu geri gelir. Ebû Osman Kuddise Sirruhu adamın kapısına gelince adam tekrar:
"Bir yemek için ne kadar da acele davranıyorsun, acele davrananlara yemek yok, çek git." Ebû Osman Kuddise Sirruhu tekrar yola koyulur, birkaç adım gitmişti ki, tekrar adamın sesi duyulur, tekrar Ebû Osman Kuddise Sirruhu'yu çağırır. Bu şekilde gel git çağırmaları otuz kere tekrar eder. Son çağırmada, adam Ebû Osman Kuddise Sirruhu'nun eteklerine yapışır ve şöyle der:
"Sen ne biçim bir adamsın ki, ben seninle otuz defa alay ettim, sende en küçük bir değişim ya da kızgınlık olmadı." Ebû Osman Kuddise Sirruhu bu adama şu cevabı verir:
"Bu iş gayet kolaydır. Köpeklerin hâlide çok kolaydır, kovunca gider çağırınca gelirler onlarda herhangi bir değişme ve bozulma olmaz. Köpeklerle eşit olduğum bir konu benim için önemli değildir.”