İstemezmisin Ey Ömer Dünya Onların Ahiret Bizim

Hz Ömer, sessizce,dinlenmekte olduğu odaya girer.Bir an çevresine göz gezdirir.Tavana asılmış kuru deri parçası, bir torbanın içinde bir kaç kg. arpa,duvara dayalı bir kaç ağaç yaprağı ve yerde Hz. MUHAMMED'in üzerinde uyumakta olduğu hurma lifinden örülmüşkaba bir hasır.Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer'in hıçkırıkları O'nu uyandırır.Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını,kan oturduğunu gören Hz. Ömer ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar.Hz. Muhammed hayretle sorar:
-Ey Hattab oğlu! Niçin ağlıyorsun?
-"Ey Allah'ın elçisi!İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken,Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken sen ki Allah'ın elçisi ,İzin versen de,biz de seni...Maksat anlaşılmıştır,Allah'ın elçisi,gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm,tatlı bir el işaretiyle keser ve "Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir.Ahiret yurduna gelince,işte asıl hayat odur.Keşke bilmiş olsalardı "(ankebut 64) ayetini okuduktan sonra ekler.
-İstemez misin ey Ömer! Dünya onların ahiret bizim.