İlaç 2

Büyük mutasavvıf Bayezid-i Bistamî hazretleri, bir gün tımarhanenin önünden geçiyordu. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla bir şeyler dövdüğünü görüp:
"-Ne yapıyorsun?" diye sordu. Hizmetçi:
"-Burası tımarhanedir. Delilere ilaç yapıyorum." dedi. Bayezid-i Bistamî hazretleri:
"-Benim hastalığıma da bir ilaç tavsiye eder misin?" diye sordu. Hizmetçi
"-Hastalığını söyle." deyince Beyazid:
"-Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum." dedi. Hizmetçi:
"-Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilaç hazırlıyorum." diye cevap verdi.
Tam bu sırada tımarhanenin parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli (!), Bayezid-i Bistamî hazretlerine:
"-Gel dede, gel, senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim." diye seslendi.
Bayezid-i Bistamî hazretleri, delinin yanına sokularak:
"-Söyle bakalım, benim derdime çare nedir?" dedi. Deli şu ilacı tavsiye etti:
"-Tevbe köküyle istiğfar yaprağını karıştır... Kalp havanında tevhid tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, göz yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir... Akşam-sabah bol miktarda ye.. O zaman göreceksin, senin hastalığından eser kalmaz!.." dedi.
Bu güzel ilacı öğrenen Bayezid hazretleri:
"-Hey gidi dünya, hey! Demek seni de deli diye, buraya getirmişler!" deyip oradan ayrıldı.
Bu, her devirde günah hastalığına yakalananlara tavsiye olunmaya değer bir ilaçtır.