İbadetten Zevk Alamıyorum

Nişabur’da yaşayan “İbni Nüceyd” hazretleri, sevdiği bir gence sordu:
- İbadetlerinden zevk alabiliyor musun evladım?
Delikanlı büktü boynunu
- Maalesef efendim Hiç zevk alamıyorum
- Sebebini merak ediyor musun peki?
- Hem de çok
- Bunun sebebi, günah işlemektir, buyurdu. Çünkü günahlar kalbi karartır. Kalb kararınca da ibadet zevkini duymaz.
Genç sordu:
- Tavsiyeniz nedir hocam?
- İslâm âlimlerinin, Evliyâ zatların kitaplarını çok oku evladım O kitapları okuyanın kalbine feyiz akar.
Anlıyamadı.
- Feyiz nedir ki hocam?
- Feyiz, nur demektir evladım. Yâni kalbin temizlenir, nurlanır, parlar Kalbi temiz olan da günah işleyemez
- Neden?
- Çünkü kalbi temiz olanlara, günahlar çirkin ve iğrenç gelir.
Sordu yine:
- Hangi kitapları okuyayım efendim?
- Önce Peygamber Efendimizin hayatını oku, buyurdu O iyi bilinmedikçe, islâmiyet tam anlaşılamaz çünkü ilim, hayattır.
Bir gün de sohbetinde;
- Ey insanlar, din bilgileri hayat gibi, cahillikse ölüm gibidir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ancak kuru bilgi, vebaldir insana
Anlamadılar.
- Nasıl yâni efendim?
- Yâni amelsiz bilgi, insanı kurtarmaz âhirette. Çünkü bilmek, yapmak içindir Yapılmazsa, büyük vebal olur. Ancak amel de, yalnız başına kurtarmaz insanı
- Başka ne lâzım? dediler
- İhlâs, buyurdu İhlâssız amel, hiçbir işe yaramaz.
Ve izah etti:
- İhlâs, niyetin hâlis, temiz olmasıdır ki, her yaptığını “Allah emrettiği için” yapmak demektir Allahü teâlâ, böyle amelleri kabul eder ancak
- Ya ihlâssız olursa? dediler
Buyurdu ki:
- İhlâssız yapılan ameller, sahibinin suratına bir “paçavra” gibi çarpılacaktır âhirette.