Halimiz Ne Olur

Bir gün Eshab-ı kiramdan bazıları Resullah (sav)'e,
Hazret-i Ebu Bekir (r.a.) Efendimiz’den şikayet için geldi.
Ya Resullah, Ebu Bekir, odasında yalnız başına ciğer kebabı yer,
kokusunu duyarız, bizi davet etmez dediler.

Efendimiz (sav) bir daha böyle yaptığında, bana haber verin,
beraber evine gidelim! buyurdu.
Bir gün haber verdiler. Resul-i Ekrem, hemen kalkıp, Hazret-i Ebu Bekir (r.a.)
Efendimiz’in evine gittiler. Ne kebap bardı nede ciğer nede ateş.

Ya Eba Bekir, sen ciğer kebabı yiyormuşsun, bize de var mıdır? buyurdu.

Ya ResulAllah, ben ciğer kebabı yemiyorum, pişen kendi ciğerimdir dedi. ResulAllah, bunun nasıl olduğunu sorunca

Hak Teala, bana İslam Dinini nasib etti. Habibine dost eyledi.
Eshab-ı kiram arasında büyük yer verdi. Acaba kıyamet gününde halim ne olur, bu kadar nimetin şükrünü yapabilir miyim, diye korktuğumdan, ciğerim yanıyor. cevabını verdi...

İşte yine bir kassadan hisse. Ne diye biliriz ki kelimelerle anlatılmaz. Sadece kendi halimizi düşünüp birde onların haline bakıp hüzünlenmek geliyor.

Acaba efendilerimizin......yardımı ınayeti himmeti olmasa halimiz nasıl olur bilmem...

Allah'ım son nefese kadar hatta son nefesde dahil onların yolundan ayırma...