Allah dostlarından Hâtemül Esam Hazretleri uzun bir yolculuğa çıkacaktı. Ailesine yolculuktan gidip geri dönene kadar neye ne kadar ihtiyacın olur diye sordu:
–Ben uzun bir yolculuğa çıkıyorum, dönünceye kadar ihtiyaçlarını bana bildir ona göre sana erzak bırakayım.
Kadın tevekkül de, Hâtemül Esam'dan aşağı kalır mı?
–Ben senden, yaşayacağım zamana kadar yetecek erzak bırakmanı istiyorum.
Hâtemül Esam Hazretleri:
–Ey Kadın! Ben senin ne kadar yaşayacağını nasıl bilebilirim?
Hanımı:
–Mademki; benim ne kadar yaşayacağımı bilmiyorsun, benim rızkıma da karışma, benim rızkımı ne kadar yaşayacağımı bilene bırak.
Bu sözün üzerine söz söylemeden Hâtemül Esam sefere çıkar. Komşuları Hâtemül Esam'ın hanımını, yalnızlık çekmesin diye sıkça ziyaret ederler. Aradan zaman geçtiği için, komşularından biri yiyecek içecek bir eksikliğinin olup olmadığını öğrenmek için derki:
–Kocan giderken ne kadar erzak bıraktı. Kadın bu soruyu, bir şeye ihtiyacının olup olmadığını öğrenmek için sormuştu.
–Benim kocam rızkı veren değildir, rızk yiyendir.
Rızkı ancak Allah verir, der.