İyilik Tohumları Ekmek

“Kötülük bir tohumdur.” der Celâleddîn-i Rumî, “Tıpkı iyilik gibi.” Büyük ve küçük demeden ekilen her bir tohum insanları, toplumları ve dünyayı değiştirecek kadar güçlü nüveler taşır özünde. İyiliklerin yeşermesini istiyorsak daha nüve hâlindeyken kötülükleri engellemek gerek. Hikmet ehli bedevinin hikâyesini anlatır bu gerçeği nazara vermek için:

Çölde devesiyle yol alan bedevi, susuzluktan kurumuş bir garibe rastlar. Kendisinden su isteyen garibe acır ve insaniyet namına devesinden inerek ona su verir. Suyu kana kana içen adama can gelir ve hemen bedeviyi iter. Deveye atladığı gibi oradan kaçmaya yeltenir. Hayret ve ibretle olanları izleyen bedevi, hırsızın arkasından şöyle seslenir: 

“Ey yolcu! Tamam deveyi al git ama sakın bu olanları başkasına anlatma.” Bu isteği tuhaf bulan hırsız duraksayıp sebebini sorar. Bedevinin cevabı kötülüklerin yayılmasının, iyiliği de ortadan kaldıracağının hikmetli ifadesidir: “Eğer bunu başkalarına anlatırsan, bu her yerde duyulur ve insanlar bir daha çölde susuz kalmış birini gördüklerinde ona asla yardım etmez.”