Aklım Kesiyor

Ünlü bir hekim olan İbn Sînâ aynı zamanda matematik konusunda deha seviyesindedir. Babası onu çocukken matematik üzerine hassas eğitim veren bir okula gönderir. Ancak İbn Sînâ; cebir ve geometriyi bir türlü beceremez, okuldan kaçar ve babasından korktuğundan eve dönmez. Bir kervana katılır. 

Kervanbaşı, kervanın en küçüğü olan İbn Sînâ’yı su alması için bir kuyuya gönderir. Sapına ip bağlı kovayı kuyudan çekerken ipin, sürtündüğü taşı kestiğini görür ve kendine sorar: “Bu ip taşı nasıl keser?” Biraz daha düşünür: “İp, çok uzun zamandır bu taşa sürtünüyor ve aynı yere sürekli sürtüne sürtüne demek ki taşı kesebiliyor. Madem ip bile taş kesiyor, benim aklım niye cebiri kesmesin?” der.

Okuluna döner ve bildiğimiz tıp dehası İbn Sînâ olur.