İmamı Ebu Yusuf Ve Hamamcı

İmamı Ebu Yusuf talebe iken bir gün hamama gider, temizliğini yapar, bakar ki parasını unutmuş veya parası yoktur. Hamamcıya;
__” Param yoktur efendim “
__” Buradan gidemezsin! Seni bırakmam. Ya parayı verirsin ya da sırtında ki pardüseyi rehin olarak verirsin. “
Mübareğin çok zoruna gitmiş, gidip parayı getirir ve pardüseyi alır. Bu hamamcının da hiç çocuğu olmazmış. Şöyle der;
__”Eğer bir çocuğum olursa boynuzunun uzunluğu beş karış bulunan bir koç keseceğim” demiş.
İlerde çocuğu olur fakat böyle bir koç bulamaz. Birçok hocaya giderek fetva aramaya başlar. Fakat istediği gibi bir fetva bulamaz. Bu kurbanı keseceğine dair hanımım boş olsun diye yemin etmiştir. Sonra imamı Ebu Yusuf’a gitmesini tavsiye ederler. İmamı Ebu Yusuf’a gidince Ebu Yusuf;
__” Beni tanıdın mı?
__” Hayır. “
__”İmamı Ebu Yusuf durumu anlatır. Buna fetva vereceğim ama iki şartım var. “
__”Buyurun efendim “der.
__” Birinci şartım gördüğün gibi talebelerin okumaları için bir medrese yok. Önce bir medrese yaptıracaksın. İkinci şartım ise sen ölene kadar medresenin bütün maddiyatını karşılayacaksın der, oda kabul eder.
İmamı Ebu Yusuf bir koç ister. Koçu getirirler ve hamamcının yeni doğan çocuğunu da getirirler. Bu çocuğun karışları ile bu koçun boynuzu ölçülür. Fazlası ile beş karış gelir. Bu zekâya bütün halk hayran kalır.